24 Haziran 2011 Cuma

Swissôtel 20 Yaşında!!!

Havaların ısınması, yazın gelmesi ile yoğun bir kutlama ve davet dönemi açıldı. Her akşam ayrı bir davet, bir konser veya etkinlikle karşılaşıyoruz.

İstanbul’un simgelerinden Swissotel The Bosphorus, İstanbul da geçtiğimiz gece 20. yaşını oldukça görkemli bir davetle kutladı…

Açıldığı günden bu yana birçok uluslararası organizasyona, kutlamalara, düğünlere evsahipliği yapmış Swissôtel The Bosphorus bu sefer kendi doğum gününde seçkin misafirlerini muhteşem bir davetle ağırladı.

Swissotel 1991 senesinde açıldığı zaman ülkemize yurtdışında görmeye alışık olduğumuz Avrupai beş yıldızlı otel konseptini getirmişti. Swissôtel The Bosphorus, İstanbul 20 yılda çok sayıda dünyaca ünlü starı, kralı, kraliçeyi ve devlet adamlarını ağırlayarak, Gaja gibi İstanbul’un sayılı ‘Fine Dining’ restoranları arasında bulunan mekanı ile gurme tatları hayatımıza taşıyarak, İstanbul’un şehir hayatına yeni bir soluk, bir heyecan getirdi.

14 Haziran gecesi ise birbirinden şık davetlileri, gurme ikramları, masalsı dekorasyonu ile Swissôtel The Bosphorus İstanbul, şehir hayatına pırıltı saçıyordu.

Davete gelen konuklar kırmızı halıdan yürürken evsahipleri tarafından tek tek karşılandılar. Otele giriş yapan şöförlü, yeşil ve kırmızı plakalı arabalardan anlaşılacağı gibi geceye iş, sanat ve cemiyet hayatından bir çok ünlü katıldı. Genel Müdür Gerhard Struger, Başkan Meinhard Huck, Halkla İlişkiler Direktörü Yeşim Doğukan, Swissotel Moskova Genel Müdürü Jan Chovanec, Satış ve Pazarlama Direktörü Nazlı Işıklı’nın elini sıkarak kırmızı halıdan geçen konuklar geceye iştirak etmek için lobiye giriş yaparak asansöre doğru yöneldiler. Asansöre giden uzun yoldaki panodan geçerken 20 yılı nostaljik fotoğraflar eşliğinde tekrar yaşayan davetlilerin yüzünde keyifli bir gülümseme fark ediliyordu. Bu keyifli nostalji tüneli asansörden sonra bahçeye açılan yolda da devam ediyordu.

Merdivenleri çıkıp, uzun yürüyüş yolunu geçtikten sonra kendimizi havuz başındaki masal dünyasının içinde bulduk. Solumda yükselen uzun Sushi barı, rengarenk makaronları ile öne çıkan tatlı köşesi… çikolatadan yapılmış elbiseler giymiş mankenler… kütüphane görümündeki raflara yerleştirilmiş atıştırmalıklar, sayısız mumlar… Herşey kusursuz, her şey mükemmel!!!


Tam ortada duran devasa barda binlerce kokteyl yapılıyordu. Ellerine kadehlerini alan konuklar Suat Ateşdağlı’nın müziklerinin ritmine kapılmış tanıdık simaları, dostlarını aramak için masalsı bahçede dolaşıyorlardı. Usta şeflerin hazırladığı gurme tatları garsonlar bütün gece boyunca ellerinde dolaştırarak tüm konuklara servis ettiler. İkram edilen her şeyde hem muhteşem bir sunum hem de leziz bir tat vardı. Usta şeflerin önümüzde hazırladığı tarak balıklı risotto’nun tadı hala damağımda…

Genel Müdür Gerhard Struger konuşma için mikrofonu eline aldığında, davete katılan bine yakın kişiyle birlikte onu ilgiyle dinledik. Gerhard Struger gerçekten çok ilgili bir genel müdür ve çok etkileyici bir konuşmacı. Gecenin Swissôtel için önemini anlatan konuşmanın ardından Başkan Meinhard Huck ve eski genel müdürler Gerhard Struger ve Albert Hoffman sahneye gelerek makaronlarla süslenmiş 20.yıl pastasını kestiler.

Çok geçmeden Sertab Erener ve orkestrası sahnede belirdi. Sahneye yüzlerini dönen tüm misafirler Sertab Erener’in bildik ve sevilen şarkılarına eşlik ederken, boğazın serin esintisiyle gecenin büyüsüne kapılmışlardı. Konuklar Suat Ateşdağlı’nın yüksek ritimli müzikleriyle geç saatlere kadar eğlenirken biz de gecenin fotoğraflarını seçmek için Swissôtel’in bize ayırmış olduğu odaya doğru yol aldık. Yolumuzun üzerindeki bardan aldığımız şampanya kadehlerimiz, tatlı büfesinden geçerken gözümüze takılan enfes makaronlarımız eşliğinde gecenin en çarpıcı fotoğraflarını seçtik…

Happy Birthday Swissôtel!!!

Didem Bağcı