3 Aralık 2009 Perşembe

hepi topu 60 saniye!!!


“Jameson Empire Ödülleri 2010 60 saniye” başladı.

Kısa film çekiyor musunuz? Paranın satın alamayacağı bir ödül kazanmak ve dünyanın en ünlü yönetmenleriyle Londra’da olma şansını yakalamak ister misiniz? Öyleyse bilinen bir filmden esinlenerek 60 saniyelik esprili bir film hazırlayın ve http://www.empire-60saniye.com/’a yükleyerek JAMESON EMPIRE ÖDÜLLERİ 2010 “60 saniye” yarışmasına siz de katılın.

Londra biletini almak için 1-28 Şubat 2010 tarihleri arasında yapılacak halk oylamasında ilk 20’ye girip, daha sonra, aralarında Türk sinemasının ünlü isimlerinin bulunduğu jüriden de geçer not alınması gerekiyor.

Türkiye elemelerini geçenlerin 26 Mart 2010’da Londra’da yapılacak yarışmaya finalist olarak gitme şansını yakalayacağı yarışmanın büyük finali ise; 28 Mart 2010’da!

Türkiye’den sadece 2 eserin katılabileceği yarışmaya başvuru ve detaylı bilgi için http://www.hayatafarklibakanlar.com/ adlı web sitesi ziyaret edilebilir…

Bir Disney Live! Gösterisi İstanbul'a Geliyor...


Dünyanın neresinde olursa olsun, çocukların en sevdiği karakterlerin başında, nesillerdir Mickey Mouse geliyor.

Geçen sene Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası'nın verdiği Disney Film Müzikleri konserleri için Türkiye'ye gelen Mickey, ilgiden çok memnun kaldı ve bu defa birçok dostuyla birlikte çok büyük bir sahne gösterisiyle geliyor!

Disney lisansıyla Feld Entertainment'ın gerçekleştirdiği Disney Live! Mickey'nin Masal Dünyası, 20 Ocak'ta İstanbul'da sahne alacak. 14 Şubat'a kadar Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek gösteri, sadece çocuklar için değil büyükler için, birlikte yaşayacakları özel bir tiyatro deneyimi olacak. Mickey'nin Masal Dünyası'nda, masallara uygun dekorlar; etkileyici koreografi; aydınlatma ve özel kostümler Broadway showlarında da görev almış çok deneyimli bir ekip tarafından hazırlanmış...

Gösteride Mickey; Minnie; Donald ve Goofy sihirli bir hikaye kitabı buluyorlar ve kitaptaki masallar sırayla canlandırılıyor... Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Sindirella, Güzel ve Çirkin...

Disney'in Türkiye'deki bu ilk büyük sahne gösterisinin Türkiye organizasyonunu İstanbul Çocuk Tiyatrosu üstlenmiş. Gösterinin biletleri Biletix'te satışa çıktı.
Detaylı bilgi için http://www.ict-turkey.com/

19 Ekim 2009 Pazartesi

Ünsal Hoca'ya veda

İletişim bilimi alanında Türkiye'nin çok önemli isimlerinden Prof. Dr. Ünsal Oskay vefat etti.
1939 yılında Urfa'da doğan Oskay, Ankara Üniversite'si Siyasal Bilimler fakültesinin ardından ABD'de Stanford Üniversitesi'nde İletişim alanında eğitim almış. Kitle iletişimi konusunda akademik çalışmalar yapan Oskay çeşitli üniversitelerde görev aldı, birçok yayında yazıları yer aldı. Çevirileri yanında yazdığı eserlerle özellikle iletişim konusuna ışık tuttu.
Ünsal Hoca'nın öğrencileri olarak, bu önemli düşünce insanını kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Hayranlıkla ve sevgiyle anacağız, görüşlerini taşımaya gayret edeceğiz.

8 Ekim 2009 Perşembe

Bağışıklığına güvenen parmak kaldırsın!

Biraz da sağlık bilgisi... Okullar açıldı. Çocuklar bir arada olmanın keyfini yaşarken mikroplara daha fazla maruz kalıyorlar. Havaların soğumasıyla birlikte hastalık riski daha da artıyor. Peki ne yapmalı?

Uzmanlar hastalıklardan korunmak ya da daha hızlı iyileşmek için bağışıklık sisteminin kuvvetli olması gerektiğini vurguluyorlar. Bağışıklık sistemini güçlendiren önemli silahlar ise probiyotikler, vitamin ve mineraller. Ancak istediğimiz kadar meyve, sebze, yoğurt yiyelim, günlük yaşamda her zaman gereken miktarı almamız mümkün olmuyor. Özellikle yemek yedirmenin ve takip etmenin zor olabildiği çocukların!

Bağışıklık sistemini bazı besin destek takviyeleriyle güçlendirmenin mümkün olduğu söyleniyor. Şimdilerde bu konuda önerilen bir ürün var. Vücutta mevcut bulunan, bağışıklık sistemini güçlendiren dost bakterilerden oluşan probiyotikler ile vitamin ve mineralleri içeren Multi-tabs LGG, tablet çocuklar için temel besin takviyesi olarak öneriliyor. Güçlü bağışıklık sistemi, çocukların hastalıklardan korunmasına yardımcı olurken iyileşme sürecini de destekliyor.

Günde 1 adet Multi-tabs LGG Bağışıklık Tableti ile vücudun ihtiyacı olan 13 vitamin, 6 mineralle beraber yoğurt içinde de bulunan faydalı 1 milyar probiyotik bakteriyi vücuda taşıyor. Özellikle son dönemde dünyada etkili olan grip salgınlarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek için Multi-tabs LGG çocuklar için öneriliyor.

Haydi Çocuklar Gap Casting Call Turkey'e


Gap dünyada, birçok ülkede, birçok senedir bir "Gap Yüzleri" yarışması yapagelmekteymiş. Bu yıl ilk kez Türkiye'de de yapılsın diye düşünülmüş. Bu vesileyle 1 Ekim'de bir internet sitesi açıldı; http://www.gapcastingcallturkey.com/


Siteye 0-10 yaş arası çocukların fotoları yükleniyor (max 5) ve halk oylamasına sunuluyor. Henüz 1 haftayı yeni dolduran sitede şimdiden binlerce katılımcı var. Anneler, babalar, halalar, teyzeler de (facebook'tan arta kalan zamanda, ki facebookta da lobi faaliyetleri sürdürülüyor!) sevdikleri ve beğendikleri çocuklar için siteye üye olup oy veriyorlar.


Halk oylamasından sonra yarı finalde jüri bir eleme yapacak, final yine haklın oylamasıyla gerçekleşecek. Kazananın öyle yıldız olması vb vaadler yok. Bir moda çekimi (ki "styling"i Tülin Şahin yapacak) ardından fotoğraflar bir dergide bazı Gap mağazalarının vitrinlerinde yer alacak. Yani Gap Baby ve Gap Kids'de gördüğümüz birbirinden şeker, renkli yüzler bu defa çevremizdeki çocuklardan seçilecek. Tabii çocuklar için bazı sürpriz armağanlar da düşünülmüş.


Gap Casting Call Turkey için kayıtlar 6 Kasım'a kadar devam ediyor! Siz hala çocuğunuzun fotosunu siteye yüklemediniz mi?

12 Eylül 2009 Cumartesi

Twitter’lasak da mı saklasak?

Twitter, facebook’ta sanal ortam buluşmalarına iyice alıştığımız günlerde, sadece “status”lerle iletişim kurma imkanı sağlayarak karşımıza çıktı.
140 karakter ile duyguları ifade etme, slogan atma, haberleşme, bilgi paylaşma, kaynaşma, sitem etme imkanı sundu.
Teknolojinin insanları birbirinden kopardığı efsanelerinin yanında ilginç bir iletişim ortamı oldu.

Son günlerde ise, twitter’a karşı olanlar, olmayanlar tartışıyor. Geleneksel medyaya da twitter tartışmaları sıçradı. Bu defa bugüne kadar yapılan sanal ortamlar tartışmalarından farklı olarak, artık sanal ortamlara kısmen alışmışlıkla, “kahraman bakkal, süpermarkete karşı” durumu değil yaşanan. Daha ziyade “içerik” mesele oldu.

Twitter bir iletişim aracı olarak, sürecinde kaynak, mesaj ve alıcı gibi temel öğeleri bulunduruyor. Gelişmiş bir araç olması sayesinde, kaynaktan gelen mesajlar, sadece bu iletiyi almaya istekli olanlar tarafından izleniyor. Yani gerçek bir alan razı – satan razı durumu var. Kim ne karışır? Aslında kısmen, tüm yayınlar için bu akış geçerli. Gazeteyi okumak isteyen para verip satın alıyor, istemeyen bedava verseler de okumuyor, “alıcı” konumuna gelmiyor. Gazeteyi almak, okumak için tercih yapmak gerekiyor ve tercih için herkesin belli kriterleri var. Twitter’da bulunmak, takip etmek için de herkesin farklı kriterleri vardır. Kimse zorla bir cümle okumaz, hele bu ülkede! Burada farklılık tweetlerin fazlasıyla özgür olması, bir güç tarafından kontrol edilmemesi, her mesajın tek bir kaynağın insiyatifinde olması. Tabii ki bireysel söylemlerin bu kadar kolay, sansürsüz aktarılabilmesini, bazı bünyeler kabul etmiyor.

Geleneksel medyada bir kurum, patron, stratejiler bir ölçüde ana kumanda rolünü üstleniyor. Eşik bekçileri görev yapıyor, ortak diller yaratılıyor. Sanal dünyada bu kontrol mekanizması yok, twitter’da olduğu gibi. Patron, yazarın kendi iradesinde yaşıyor. “Tehlike” burada başlıyor. Ancak her ortamda bu denli “control freak” olmak, nereye kadar? Kısa internet tarihinde, internetin mutlak doğru kaynak olmadığını öğrenildiği, kontrolsüz olduğunun kabul edildiği, çoğu kaynağa tereddütlü yaklaşıldığı da bir gerçek. Genelinde interneti takip edenler, mesela TV izleyicilerinden daha bilinçli. Okuyor, haberdar oluyor ve kararını kendi veriyor. Twitter’a “marslılar dünyayı istila ediyor” diye yazınca kimse panik yaşamıyor. “Follower” twitter’ı özgür olduğu için tercih ediyor. Yani sorumluluk hem kaynakta, hem alıcıda, eşit dağılıyor.

Twitter aslında kendi içinde kapalı devre bir yayın. Belki twitter’da yazılan, paylaşılan, kapalı bir grup içindeki sohbet olarak bakılsa, geleneksel kontrolcü tavır bu ortama sirayet etmese herkes kendini daha özgür hissedecek. Normlar, toplumsal sorumluluk bilinci bu endişelerin kaynağı olmalı. Ancak günümüzde teknolojinin geldiği noktada bu endişelerle yaşamak ve eleştirmek yerine yapıcı ve eğitici bir yaklaşım lazım. Bunun için önce internetin bir özgürlük alanı olduğunun kabul edilmesi gerek. Tabii ki kaynak rolünde olan kişilerin oto-kontrolü çok önemli ancak internet ortamında kontrol rolü kaynakla beraber aynı ölçüde alıcıda da. Onun da eşzamanlı bilinçlenmesi önemli, ki bu serbest pazarda mesajı seçerek ikna olacak.

Kimin ne yazdığı yanında kimin bu işe ne kadar zaman harcadığı meselesi var ki bu tamamen kişisel tercihtir, tartışmaya değmez.

Bir de tweetlerin herkese açık olması veya kapalı olması meselesi var. Kısaca; kimi mass yayın yapar, kimi kapalı devre, amaçlar ve beklentilere bağlı olarak yayıncının tercihidir…

22 Temmuz 2009 Çarşamba

"Yeni Medya" Temsilcisi Aranıyor

Halkla ilişkilerde gelişen ortam ve araçlara uyum sağlayarak, iletişimde farklılık yaratmak adına, e-PR çalışmalarını hızlandırdık. Bu hıza ayak uyduracak, belki dijital medya ajansı tecrübesi olan, metin yazarlığı konusunda kusursuz; hızlı ve yaratıcı, İngilizce bilmezse olmaz bir ekip arkadaşı arıyoruz.
İlgilenenlerin kiraz@kirazhalklailiskiler.com.tr adresine bir cv, biraz bilgi göndermeleri rica!

Geceleri alt ıslatan çocuklar için dünyanın ilk emici gece külodu DryNites şimdi Türkiye’de!


Geceleri alt ıslatma durumu, 4 yaş ve üzeri çocuklarda oldukça sık görülüyor. Yaklaşık her 5 çocuktan biri geceleri altını ıslatıyor. Farklı sebeplere dayanan bu durum genellikle zaman içinde düzeliyor. Bu süreçte hem çocuklar hem de aileleri sıkıntılar yaşayabiliyor. Gece alt ıslatma sürecini daha rahat atlatmak için çocukların ve ailelerin yardımına emici gece külodu DryNites yetişti. Yenilikçi bebek ve çocuk ürünleri markası Huggies’in geliştirdiği DryNites şimdi Türkiye’de.
Külot gibi kolaylıkla giyilebilen üstün emici gece külodu DryNites, çocukların gece boyunca rahat uyumalarını sağlıyor. İnce yapısı sayesinde giysi üzerinden belli olmuyor. Huzurlu bir uykuya yardımcı olan DryNites ile sabahları pijamaları ve yatakları kuru uyanan çocuklar kendilerini iyi ve mutlu hissediyor. Çocukların özgüvenlerinin artmasına destek olan DryNites bu süreçte annelerin de temizlik konusunda hayatlarını kolaylaştırıyor.
Kız ve erkek çocuklar için farklı emicilik alanları ve farklı tasarımlarla üretilen DryNites’ın, her iki modelinin, 4-7 ve 8-15 yaşlarına uygun boyu var. 17-57 kg arasındaki çocuklara uygun olan DryNites’ı seçkin marketlerde bulabilirsiniz.
DryNites’la yataklar kuru, çocuklar mutlu!
Geceleri alt ıslatma durumu (Enürezis Nokturna), genetik veya psikolojik sebepler yanında, beyindeki üriner kontrol merkezinin tam gelişmemiş olması, idrar torbasının yetersiz kapasitesi veya geceleri idrar üretimini azaltmak üzere salgılanan hormonun (ADH, Anti-Diuretic Hormon) düşüklüğü gibi nedenlere bağlı olarak gelişebiliyor.
Yatmadan önce sıvı tüketiminin azaltılması, geceleri tuvalete kalkılması, plastik örtüler kullanılması, ilaç tedavisi gibi yöntemlerle önüne geçilmesine çalışılan bu durum sürecinde çocukların olumsuz etkilenmemeleri için emici gece külodu DryNites ailelerin en büyük yardımcısı olacak.

13 Mayıs 2009 Çarşamba

“İSTANBUL LOUNGE II” İLE HİKAYE KALDIĞI YERDEN…

Dostumuz Salih Saka'nın müzik yolculuğu devam ediyor.

İlki en çok satan “compilation” (derleme) olan ve en çok satan lounge albümler arasındaki yerini koruyan, “İstanbul Lounge by Salih Saka” nın ikinci albümü çıktı!

“İstanbul Lounge II by Salih Saka” ile İstanbul’u notalarla anlatmaya devam ediyor. Bu albümde ona yabancı müzisyenler de eşlik ediyor. Yüzyıllardır çok kültürlülüğün başkenti olan İstanbul, ünlü müzisyenlerin unutulmaz eserleri ile köklerini Türkiye dışında da arıyor…

Anjelika Akbar, Mardo El – Noor, Didier Malherbe, Loy Ehrlich gibi isimlerin unutulmaz yapıtlarını içeren İstanbul Lounge II’nin tarzını Salih Saka “etnik lounge” olarak tanımlıyor.

Albümdeki favoriler ayrıca;“Dile Kolay”(Salih Saka ve Arkadaşları tarafından hazırlanan Torkis Sesin albümünden), Nükhet Duru’nun yorumu ile hafızalara kazınan “Melankoli”, Burhan Öçal’dan Buğu Jazz gibi Türkçe eserler...

Keyifli bir İstanbul gününde veya İstanbul'u düşünürken eşlik etmek üzere, şiddetle önerilir.

bizibozmaz.com partisi...


Geçenlerde Ahmet Hakan’ın yazısında “bizibozmaz.com’a bakmak sevaptır” diyerek bahsettiği popüler ve şehir kültürü blog’u bizibozmaz.com’un lansman partisi dün akşam Tünel’deki Lokal’de yapıldı. 21. yüzyılın medyasına bir emsal teşkil edecek blog’un takipçileri, blog’un yaratıcılarını yalnız bırakmadı.
Lokal’deki partiye, aralarında gazeteciler, reklamcılar ve sanatçıların olduğu çok sayıda davetli katıldı. Katılımın çokluğu ve havanın da iyi olması sebebiyle, parti Tünel meydanına taştı. Mansur Forutan ve bizibozmaz.com ekibinden Selin Özavcı ile Doruk Tokçabalaban'ın evsahipliği yaptığı geceye pek çok meslekdaşları ve dostları katıldı. Ahmet Hakan, Cüneyt Özdemir, Memet Güler, Rahşan Gülşan, Gülenay Börekçi, Aycan Saroğlu, Sinem Ertekin, Şenay Büyükkosdere, Sayım Çınar, Zeynep Subaşı, Yasemin Savcı, Yiğit Karaahmet, Aslı Büyüka gibi pek çok isim keyifli bir Tünel akşamında bizibozmaz.com için biraraya geldi...
Bizibozmaz.com, gazeteci Mansur Forutan’ın genç bir ekiple hazırladığı bir blog. Gerçek ve dijital evrende olan biteni seçip işleyerek sunan bir ortam, bir haber sitesi değil... Sanat, tasarım, teknoloji, müzik, reklam, bilim, tarih, spor, etkinlik, eğlence gibi özünde fikir, yaratıcılık, yenilik olan her şeyi içeriyor.
Mansur Forutan bizibozmaz.com’u anlatırken “Derdimiz dünyada olup biten bu değişimi ve yarattığı yeni kültürü aktarmak. İyi bir yazı, iyi bir fotoğraf, haber, video, şarkı; iyi hissettiren, ilham veren ne kadar ıvırzıvır varsa, sizlerle paylaşmak.” diyor.
Bizibozmaz.com’a başarılar diliyoruz.

21 Nisan 2009 Salı

"Disney Konseri: Filmlerden Sihirli Müzikler"


Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23-26 Nisan 2009’da İstanbul ve Ankara’da DÇSO ve Disney’in müthiş işbirliğiyle kutlanıyor.

DOĞUŞ ÇOCUK SENFONİ ORKESTRASI DÜNYANIN ÇOCUKLAR TARAFINDAN VERİLECEK İLK DİSNEY KONSERİNİ SAHNELİYOR


Türkiye’deki konservatuvarların 10-16 yaş arası öğrencilerinin oluşturduğu Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası (DÇSO), Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında,‘Disney Konseri: Filmlerden Sihirli Müzikler’ konserini veren dünyadaki ilk çocuk orkestrası olacak. DÇSO Nisan ayında vereceği beş konserle yüzlerce çocuğa ve ailelerine Disney’in senfonik müzikal dünyasını tanıtacak.

Aileler, "Disney Konseri: Filmlerden Sihirli Müzikler’’de müzikle senkronize unutulmaz animasyon görüntüleri eşliğinde benzersiz bir konser izleyecekler. Geçtiğimiz iki yıl içinde dünyanın 8 ülkesinde 26 orkestra tarafından sahnelenen bu konser, Türkiye’de ilk kez gerçekleşecek.

DÇSO 2006 yılında Doğuş Grubu’nun sosyal sorumluluk platformu Doğuş Çocuk tarafından Şef ve Genel Müzik Direktörü Prof. Rengim Gökmen yönetiminde kuruldu. DÇSO, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında organize edilen bu eşsiz konser serisinin ilk ayağında 23 Nisan’da iki ayrı performans ile Ankara CSO Konser Salonu’nda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile birlikte sahne alacak. 23 Nisan’daki Ankara konserinin ardından DÇSO, 24, 25 ve 26 Nisan’da Türker İnanoğlu Maslak Show Center (TİM) İstanbullu müzikseverler için çalacak.

İçeriği Disney Music Publishing tarafından sunulan konserde, Walt Disney Studio arşivinden sağlanan ve ilk klasiklerden en yeni tınılara kadar uzanan senfonik düzenlemeler sunulacak. İzleyiciler bu konserle pek çok kültürün hikâyelerinin, masallarının ve efsanelerinin doğduğu uzak beldelere doğru müzikal bir yolculuğa çıkacaklar. Program, Disney’in Aslan Kral (The Lion King), Güzel ve Çirkin (Beauty and the Beast) ve Tarzan gibi animasyon filmlerinden müzikal performanslar içeriyor.

Türk çocuklarına senfonik müziği yaşıtları aracılığıyla sunarak, çoksesli evrensel sanat müziğini yaygınlaştırmayı hedefleyen DÇSO, çağdaş Türk çocuklarının sesini tüm dünyaya duyuruyor.

Konser Programı:

23 Nisan 2009 - Perşembe
17.00 / 20.00 - CSO/Ankara

24 Nisan 2009 - Cuma
20.30 - TİM Maslak

25 Nisan 2009 - Cumartesi
15.00 - TİM Maslak

26 Nisan 2009 - Pazar
14.00 - TİM Maslak

Bilet Satış (İstanbul); TIM Show Center Tel: 0 212 286 66 86Web: http://www.timshowcenter.com/

Biletix Tel: 0 216 558 98 00
Web: www.biletix.com/

Bilet Fiyatları
Birinci Kategori (Salon) 25 TL_
İkinci Kategori (Balkon) 20 TL_

Not: Öğrenci/tam ayrımı yapılmamaktadır. / 3 yaş ve üstü çocuklar bilete tabidir. 3 yaş altı çocuklar etkinliğe alınmamaktadır.

25 Mart 2009 Çarşamba

İSTANBUL ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ'nde JAMESON ile...


Hayata farklı bakanların viskisi Jameson Irish Viski, geçtiğimiz ay gerçekleşen Dublin Uluslararası Film Festivali’nin ardından, hız kesmeden İstanbul Uluslararası Film Festivali’ne de sponsor oldu.

4-19 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek İstanbul Uluslararası Film Festivali’nin “Anılarına” başlıklı temanın sponsoru olan Jameson, sinema keyfini izleyicilerle paylaşıyor…

“Yüzüncü doğum yılını kutladığımız Elia Kazan, son bir yılda yitirdiğimiz Amerikalı oyuncu Paul Newman, Mısırlı yönetmen Yusuf Şahin ve Amerikalı yönetmen Sydney Pollack anısına…”

İyi seyirler…


VIVA ZAPATA

1952 Oscar En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu 1952 Cannes En İyi Erkek Oyuncu (M. Brando) 1952 BAFTA En İyi Yabancı Erkek Oyuncu (M. Brando)
Emiliano Zapata, Meksika'nın en saygın ulusal kahramanlarından, çiftçilerle Meksikalı yerlilerin özgürlüklerini ve toprak haklarını aramak için başlayan 1910 devriminin öncülerindendir. Senaryosunu John Steinbeck'in yazdığı bu biyografik filmde Zapata, romantik, idealist, alaycı, inatçı ve karizmatik bir önder olarak tasvir ediliyor. Viva Zapata!, 1900'lerden başlayarak Zapata'nın köyde geçen çocukluğunu, erkek kardeşi Eufemio ve silah arkadaşı Pancho Villa ile birlikte dönemin gaddar başkanı Porfirio Diaz'a başkaldırışlarını ve ölümünü anlatıyor.
Yönetmen
Elia Kazan
Oyuncular
Marlon Brando, Anthony Quinn, Alan Reed, Jean Peters
ABD, 1952
35 mm / Siyah-Beyaz / 113'
İngilizce-İspanyolca; Türkçe altyazılı
NC 18 Ct. 11.00 A 19 Pz. 11.00

KIZGIN DAMDAKİ KEDİ – CAT ON A TIN ROOF

Oscar'a yedi dalda aday gösterilen, yalan dolan, rekabet ve riyakârlıktan felce uğramış Güneyli bir ailenin etkileyici, duygusal gerilimlerle dolu ve sürükleyici hikâyesi, Tennessee Williams imzalı bir Broadway oyunu uyarlamasıdır. Bu müthiş film, yalnızca Elizabeth Taylor'ın cinselliği havada asılı kalmış, şehevî, tutkulu "Kedi" Maggie yorumuyla değil, aynı zamanda Paul Newman'ın Maggie'nin alkolik, iktidarsız, ilgisiz ve itilmiş kocası Brick rolünü canlandırırken gösterdiği eşsiz performansla da zihinlere kazındı. Maggie, Brick ve erkek kardeşi Gooper'ın, ölüm döşeğinden herkese hükmeden babaları Big Daddy'nin evinde verdikleri gerilimli iktidar mücadelesi, filmin özünü oluşturuyor.
Yönetmen
Richard Brooks
Oyuncular
Elizabeth Taylor, Paul Newman, Burl Ives
ABD, 1958
35 mm / Renkli / 108'
İngilizce; Türkçe altyazılı
A 4 Ct. 11.00 NC 11 Ct. 11.00

ATLARI DA VURURLAR – THEY SHOOT HORSES, DON’T THEY?

1969 Oscar En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (G. Young)1970 Altın Küre: En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (G. Young) 1971 BAFTA En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (S. York) 1969 New York Film Eleştirmenleri Birliği: En İyi Kadın Oyuncu (J. Fonda) 1969 ABD Ulusal Sinema Kurulu: İyi Film
Dokuz dalda Oscar adayı olan film, haftalarca süren ve para kazanmanın popüler bir yolu olan dans maratonlarının düzenlendiği Büyük Buhran döneminde geçmektedir. Jane Fonda'nın canlandırdığı Gloria, Robert'la çift olup 1.500 dolarlık ödülü kazanmaya kararlıdır, ancak sömürü sınır tanımaz. Ödül, uğrunda ödenen bedele değecek midir?
Yönetmen
Sydney Pollack
Oyuncular
Jane Fonda, Michael Sarrazin, Suzannah York, Gig Young
ABD, 1969
35 mm / Renkli / 120'
İngilizce; Türkçe altyazılı
A 11 Ct. 19.00

SESSİZLİK LÜTFEN…ÇEKİM VAR – SHOOT HANSAWWAR

Büyük Mısırlı ustanın otuz altıncı uzun metrajlı filmi, 2007 yapımı son filmi Keşmekeş'ten iki önceki filmiyle. Dünyanın en saygın Arap sinemacısı Yusuf Şahin, şöhret olmak hakkındaki bu eğlenceli müzikal dramın ya da dramatik komedinin hem yönetmeni hem de senaristi. Film, zengin oyuncu ve şarkıcı Melek'i anlatıyor. Oyuncu olmak isteyen doktor Lamei, hem Melek'e hem de kızına kur yapar, ama asıl amacı Melek'in para ve şöhretini kullanmaktır. Melek bu fırsatçı adama âşık olunca Melek'in senaristiyle yönetmeni işe karışır, ama bu durum kariyerini olumsuz etkiler.
Yönetmen
Yusuf Şahin
Oyuncular
Latifa, Ahmed Bedir, Ahmed Wafik, Magda El-Khatib
Fransa-Mısır, 2001
35 mm / Renkli / 102'
Arapça-Fransızca; İngilizce ve Türkçe altyazılı
B 5 Pz. 21.30 R 7 Sa. 11.00

DETAYLI BİLGİ İÇİN: http://www.iksv.org/film/program.asp adresini ziyaret edebilirsiniz.

23 Mart 2009 Pazartesi

GERÇEK KÜBA ROMU “HAVANA CLUB” SUNAR…




Küba’nın efsane gösterisi “BUENA VISTA”, yine Küba’nın efsane romu olarak kabul edilen Havana Club’ın katkılarıyla 10 Nisan’da İstanbul’da!

Ana Sponsorluğunu “Havana Club”ın üstlendiği “Buena Vista”, nefesleri kesmeye geliyor.

Dünya turnesi kapsamında İstanbul’da da performans sergileyecek olan “Buena Vista”, dans ve müzikle dolu unutulmaz bir gece yaşamak isteyenleri, 10 Nisan gecesi Hilton Convention Center’a bekliyor…

Eşsiz ve orijinal Kübalı karakterleri, dünyanın en iyi Kübalı şarkıcıları, sıradışı dansçıların benzersiz sahne performansları, nefes kesen ışık showları ve tadı ile, Latin gecelerine ayrı bir keyif katan Küba’nın gururu, Havana Club romlarının lezzet kattığı “Buena Vista” gösterisini, sakın kaçırmayın!

Küba gecelerinin heyecanlı ve keyifli atmosferinde, dans edip eğlenmek isteyenlere duyurulur…

Biletler Biletix’te…
Ayrıntılı bilgi için http://www.buenavistaturkiyede.com/ adlı web sitesini ziyaret edebilirsiniz…

18 Mart 2009 Çarşamba

Hayata farklı bakanların tercihi Jameson Irish Whiskey


Hayata farklı bakanların tercihi Jameson Irish Whiskey, görsel sanatlara, sinemaya uzun yıllardır destek veriyor. Dublin Film Festivali ve Tribeca Film Festivali’nin sponsorluğunu yapan, 2008’de 27. İstanbul Uluslararası Film Festivali Milos Forman Kuşağı’nın 2009’da ise yine IKSV Film Festivali Tema Sponsoru olan Jameson, Türkiye’de gün geçtikçe daha fazla tanınıyor, tercih ediliyor.
İletişim çalışmaları kapsamında 2008’de gerçekleşen reklam filmi yarışması, genç yaratıcılara yaratıcılıklarını ortaya koyma fırsatı verdi. Birbirinden ilginç reklam filmleri arasında, “Hayata Farklı Bakanlar” temasıyla, marka vaadini en doğru şekilde yansıtan, Serdar Seren’in çalışması birinciliğe layık görüldü.
2008 yılında reklam filmi yarışmasının duyuruları, İKSV Film Festivali çerçevesinde sinemalarda yapılan etkinliklerde de yapıldı. Ayrıca festival kapsamında, CNNTURK Hayatım Sinema programı ile birlikte renkli bir parti düzenlendi. Partiye oyuncular, yaratıcılar, TV ve reklam dünyasından isimler katıldı.
2009’a geldiğimizde, bu defa sinemaya bir adım daha yaklaşıldı ve “Jameson Seriously Playful Senaryo Yarışması” adıyla bir senaryo yarışması düzenlendi.
Senaryo yarışmasının tanıtımı yine çok özel bir Jameson partisi ile yapıldı. (Jameson partilerinin ne denli eğlenceli olduğu artık biliniyor, bu yıl da sağnak yağmura rağmen Beyoğlu’nun arka sokaklarındaki 8’de, ağırlıkla sinema ve medyadan renkli isimler bir araya geldi).
Büyük ilgi gören yarışma için gelen senaryolar; Meral Okay, Ümit Ünal, Yetkin Dikinciler, Nurgül Yeşilçay, Azize Tan, Zeynep Özbatur, Mehmet Y. Yılmaz, Muammer Brav ve Pernod Ricard Pazarlama Direktörü Serpil Kılıçlı’dan oluşan jüri tarafından titizlikle incelenendi... En iyi senaryo ödülünü yarışmaya Ankara’dan katılan Ebru Gülsoy kazandı. “FARKETMEZ” adlı romantik komedi türündeki senaryosu ile birinciliği elde eden Ebru Gülsoy, 1.000 Euro para ödülü ve Jameson Dublin Film Festivali’ne katılma hakkını da elde etti.
Veee, 2009 Jameson DUBLIN FİLM FESTIVALİ
İki senedir Jameson tarafından düzenlenen yarışmaların kazananları Jameson Dublin Film Festivali’ni ziyaret etme fırsatı buluyor. 2009 festivaline, Türkiye’den bir grup gazeteci de davet edildi. Hürriyet Gazetesi’nden Onur Baştürk, Sabah Gazetesi’nden Esin Küçüktepepınar ve Şirin Sever, Milliyet Gazetesi’nden Melis Alphan, Hürriyet Dergi Grubu’ndan Erdem Kırım, ayrıca sinema yazarı Muammer Brav ve Kiraz Halkla İlişkiler’den Yeşim Aksoy, Tuğba Ezeroğlu Dublin’de hem sinemaya, hem de Jameson’a (özellikle Ginger Ale ile yapılan kokteyle!!!) doydular. Organizasyonun en keyifli anı ise Clive Owen’ın katılımıyla gerçekleşen parti oldu.
Jameson Irish Whiskey, özel yöntemlerle üretilen yumuşak içimli bir viski. Viski içmeyenleri de viski-içer yapan (!) Jameson hayata farklı bakanların tercihiJ

17 Mart 2009 Salı

MONOPOLY İLE LAS VEGAS’A GİDİYORUZ!




Şansın, paranın ve eğlencenin sembolü rüya şehir Las Vegas, Monopoly Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yapıyor…

Büyük heyecan ve kıyasıya mücadelelere sahne olan “Monopoly Dünya Şampiyonası” için geri sayım başlıyor. Dünyanın her köşesinden gelecek şampiyonlar büyük finalde buluşmaya hazırlanıyor…

9 Nisan’a kadar devam edecek Türkiye elemelerine katılmak için http://www.lasvegasagidiyoruz.com/ internet sitesine girmek gerekiyor.

Monopoly hakkında bilgisine ve şansına güvenen yarışmacıların kıyasıya rekabeti sonunda, en iyi 50 Monopoly oyuncusu Türkiye Şampiyonası Finali’ne katılmaya hak kazanacak. Türkiye Şampiyonası final gününde ise finalistler arasında oynanacak Monopoly turları sonunda Türkiye şampiyonu belli olacak.

Türkiye şampiyonu bir arkadaşı ile birlikte, 20 – 22 Ekim 2009 tarihleri arasında Las Vegas’ta yapılacak Dünya Şampiyonası’na katılmak için bulutların üzerinde yapacağı keyifli yolculukla rüya şehre ulaşacak…

Dünyanın en çok oynanan oyunu Monopoly, şansına ve stratejilerine güvenen usta oyuncuları, 20.000 dolarlık büyük ödüle ulaşmak ve bu heyecanı yaşamak için Monopoly Türkiye Şampiyonası’na davet ediyor.
Stratejilerime ve şansıma güvenirim, en çok oteli ben kurarım, en fazla parayı ben kazanırım diyorsan, Monopoly tam da senin gibi usta oyuncuları arıyor…

Hemen yarışmaya başla, final için yerini ayırt, Las Vegas seni bekliyor!

BİLİM FİRMASI DUPONT, OTOMOTIVDEKİ RENK TRENDLERİNİ AÇIKLIYOR


Araç piyasasındaki renk istatistiklerini inceleyen bilim firması DuPont, otomotiv endüstrisine yönelik hazırladığı “56. DuPont Otomotiv Renk Popülerliği Raporu”nda, dünyada en çok tercih edilen renkleri coğrafi bölgeler bazında ortaya koyuyor. Rapora göre beyaz bu yıl da en çok tercih edilen renklerin başında geliyor.

200 yıllık bilim şirketi DuPont’un otomotiv birimi tarafından her yıl yayınlanan “Global Renk Popülaritesi Raporu”, otomotiv piyasasında tercih edilen renkleri inceleyerek, coğrafi bölge bazında sunuyor. Tüketicinin seçimleri doğrultusunda hazırlanan rapor, otomobildeki renk trendlerini analiz ederken, otomotiv sektörünün geleceğine yön veriyor.

DuPont Performans Boyaları, Renk Pazarlama Müdürü Karen Surcina, “siyah, beyaz ve gümüş gibi temel renkler, en çok tercih edilenler olmasına rağmen tüketiciler çeşitli renkler ve efektlerle farklılaşma arayışı içinde. Bu renkler ve efektler, tüketicilere geleneksel renk paletinden bir farklılaşma olanağı tanıyarak daha özel ve kişisel bir lüks etkisi sağlıyor.” diyor. Surcina, “siyah, beyaz ve gümüş gücünü korurken, ilginç trendlerin geliştiğini görüyoruz. Mavi ve kırmızı gibi gerçek kromatik renklerin popülerliği artıyor; dünya genelinde tüketicilerin çevreci temalar ve yaşam tarzı arayışı maviyi de popüler kılıyor.” diyerek devam ediyor.
DuPont, küresel otomotiv tasarımcılarına yeni trendleri, renk elverişliliğini ve yeni boya teknolojilerini sunmak için hazırladığı yıllık küresel renk tahmininde bu yıl “Renk Zamanı” temasını kullanıyor. Renklerin gelişiminde zaman önemli bir unsure olduğundan, tüketiciler gitgide daha kişiselleştirilmiş, belli bir ifade taşıyan tasarıma sahip, daha küçük ve yakıt tüketimi anlamında daha ekonomik araçlara odaklanıyorlar. Bu trendler de daha yaratıcı renk tasarımlarını beraberinde getiriyor. Bu yılki şov, dört temayı öne çıkarıyor: sabah, gün ortası, akşam ve gece. Sade renkleri ile sabah grubu, yüksek estetik taleplere sahip ekolojik konseptlerin gelişimine yanıt veriyor. Gün ortası renkleri araçların kişisel karakterini vurguluyor. Bunlar canlı ve iyimser renkler olarak büyüyen küçük araba pazarını oldukça yenilikçi şekilde zenginleştiriyor. Akşam grubu çok duygusal ve çok renkli efektlere ve alışılmamış gölgelere sahip orta renk yelpazesinde oldukça bireysel bir koleksiyon yaratıyor. Değişen değerler ve gelenekler çağında, uyumu düşündüren gece grubunda hayal kurmak için yeterli zaman var. İllüzyonist parıltısı ve parlaklığı ile derin, hafif boyalı, koyu renkler birinci sınıf yolversiyonları sağlıyor. Farklırenk alanları da yerlerini almaya başlıyor.. Bir parça renk ile bazı katı metalik versiyonlar, daha önce sürekli bir renk seçimi olan gümüş için modern bir alternatif sunuyor. “Yeşil” teknolojisi ve çevreciliğin farkına varılması ve kullanılması aynı zamanda bu yılki şovdaki renk trendlerini de etkiledi ve doğadaki gibi yumuşak veya suya benzer renkler getirdi. Otomotiv pazarına verilen sürekli önem, dikkati yeni renk alanlarına çekiyor. Parlak, kromatik renklere olan talebin küresel pazarlarda artması bekleniyor.

Hannah Montana Hayranları Ekran Başına


Milyonları peşinden sürükleyen Hannah Montana dizisinin 3. sezon bölümleri Disney Channel’da!

14 Mart’tan itibaren yepyeni 3. sezon bölümleri ile Disney Channel’da ekrana gelecek Hannah Montana’da; müzik, eğlence, macera ve kahkaha hız kesmeden devam ediyor.

Miley Stewart yani Hannah Montana, en iyi arkadaşları Lily ve Oliver, kardeşi Jackson, babası Rooby, dersleri ve müzik dolu yaşamı ile milyonlarca hayranını yeni maceraları ile ekrana bağlıyor.

Normal yaşamında boş vakitlerinde gitar çalan, şarkı sözü yazan ve ailesi ile birlikte olmayı seven Miley Cyrus, Hannah Montana’da ışıltılı dünyanın bir parçası olarak ekrana geliyor ve hayranlarını bu renkli dünyanın içine çekmeyi başarıyor.

Müzik ve eğlence tutkunlarının gözde dizisi Hannah Montana, birbirinden eğlenceli 3. sezon bölümleri ile 14 Mart Cumartesiden itibaren saat 10.00’da Disney Channel’da. Tekrarı ise Pazar saat 10.00’da…
Disney Channel, DIGITURK 67. kanal’da… http://www.disneychannel.com.tr/